En faydalısı ama hep yanlış pişirdik! Tarhanayı ilaca çevirmek bu kadar kolaymış

TwitterLinkedinFlipboardE-postaLinki KopyalaYazı TipiSoğuk havaların en sevilen lezzetlerinden biri olan tarhana çorbası, Anadolu mutfağının en eski ve en özel miraslarından biri. Ancak uzmanlara göre, çoğumuz bu mucizevi çorbayı yanlış pişiriyoruz. Doğru yöntemlerle hazırlandığında tarhana, sadece içimizi ısıtan bir çorba değil; bağışıklık sistemini güçlendiren, sindirimi düenleyen ve vücuda enerji veren gerçek bir şifa kaynağına dönüşüyor.

Siz de muhtemelen çocukluğunuzdan beri bu lezzetli çorbayı içerek büyüdünüz. Uzmanlar, tarhana çorbasının besin değerini artırmak için farklı besinlerle birleştirerek hazırlanması gerektiğini belirtiyor. İşte detaylar.

Tarhana geleneksel olarak yoğurt, un, biber, domates, baharatlar ve bazen de mayayla hazırlanır. Bu karışımın kurutulup öğütülmesiyle toz tarhana elde edilir. Zaten kendisi başlı başına probiyotik bir besin. Ancak uzmanlar, çorbanın içine kıyma eklenmesinin hem besin değerini hem de doyuruculuğunu önemli ölçüde artırdığını vurguluyor. Özellikle çocuklar, yaşlılar ve sporcular için kıymalı tarhana çorbası; yüksek protein içeriği sayesinde güçlü bir ana öğün haline gelebiliyor.

Üstelik kıyma, tarhananın aromatik tadını daha da derinleştiriyor. Üzerine tereyağında kızdırılmış nane ya da kırmızı biber gezdirildiğinde ise bu çorba, en gösterişli ana yemekleri bile gölgede bırakacak kadar lezzetli oluyor. Tarhananın hikâyesi de en az lezzeti kadar ilgi çekici. Rivayete göre bir gün bir Sultan, Anadolu’da bir köylünün evine misafir olur. Ev halkı fakirdir ve ne ikram edeceklerini bilemez. Ev hanımı telaşla elindekilerle bir çorba pişirir ve Sultan’a sunar. Sultan çorbayı o kadar çok beğenir ki, adını sorar.

Kadın utana sıkıla, “Dar hane çorbası efendim… fakir çorbası” der. Zamanla “dar hane” sözcüğü halk arasında “tarhana”ya dönüşür ve bu mütevazı çorba saray sofralarına kadar ulaşır. Bugün hâlâ o geleneksel lezzet Anadolu’nun dört bir yanında yaşatılmaya devam ediyor.

Tarhana çorbası tam anlamıyla bir vitamin deposu olarak biliniyor. oğurttan gelen probiyotikler bağırsak florasını desteklerken, sebzeler ve baharatlar bağışıklık sistemine doğal bir kalkan oluşturur. Soğuk kış günlerinde düzenli olarak tarhana içmek, vücudun hastalıklara karşı direncini artırıyor. Özellikle çocuklarda ve yaşlılarda grip ve soğuk algınlığına karşı koruyucu etki gösteriyor.

İçeriğindeki fermente bileşenler bağırsak hareketlerini düzenler, şişkinlik ve hazımsızlık sorunlarını azaltır. Aynı zamanda tok tutma özelliğiyle de bilinir. Diyet yapan ya da formunu korumak isteyenler için düşük kalorili ama doyurucu bir alternatif olduğunu söyleyebiliriz. Vücuttan toksinlerin atılmasına yardımcı olur, ödem söktürür.

Tarhananın faydaları yalnızca bağışıklık sistemiyle sınırlı değil. Uzmanlara göre bu geleneksel çorba, içeriğindeki doğal bileşenler sayesinde beyin fonksiyonlarını da destekleyebiliyor. Hafızayı güçlendirmesi ve Alzheimer gibi nörolojik hastalıklara karşı koruyucu etkisi olabileceği düşünülüyor. Aynı zamanda vücuttaki fazla tuzun atılmasına yardımcı olduğundan, yüksek tansiyon problemi yaşayan kişiler için de faydalı bir seçenek olabilir.

Tarhana çorbası pişirirken en sık yapılan hatalardan biri, tarhanayı bir anda kaynar suya dökmek. Bu yöntem topaklanmaya yol açar ve hem çorbanın kıvamını hem lezzetini bozar. Oysa doğru yöntem oldukça basit. Tarhana önceden oda sıcaklığında suyla açılmalı, ardından sürekli karıştırılarak yavaş yavaş kaynayan suya eklenmelidir. Böylece pürüzsüz kıvamlı, bir çorba elde edilir.
Haber Kaynak : MILLIYET.COM.TR
“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”